Fotoğraf makinelerinin kökeni 10. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Güneş ışığıyla etkileşime giren gümüş nitratın, karanlık bir kutu içine görüntü aksettirdiğini gözlemleyen bilim insanları; mercekleri ve kimyasal çözeltilere batırdıkları kağıtları kullanarak ilk fotoğraf örneklerini elde etmişlerdir. 16. yüzyıldan itibaren fotoğraf; bir sanat dalı ve belgeleme aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde analog makinelerin yerini dijital kompakt fotoğraf makineleri almaktadır. Dijital fotoğraf makineleri, 80'li yılların sonlarına doğru ortaya çıkmıştır. Analog makinelerden daha kaliteli fotoğraflar çekme imkanı sunan, fotoğrafları bilgisayar ortamına aktarmaya olanak tanıyan ve film sarfiyatı olmayan dijital makineler; hem amatör hem de profesyonel fotoğrafçılıkta tercih edilmektedir.
Dijital fotoğraf makineleri, tüm diğer elektronik cihazlar gibi direnç değişimi prensibine göre çalışır. Fotoğraflanan her görüntünün elektronik ortamda bir direnç değeri vardır. Bir maddenin direnç değeri sıcaklığına, nem miktarına ve üzerine düşen ışığın frekansına göre değişir. Dijital kompakt makineler bu frekansları algılayarak ışınları mercekten geçirir. Merceğe odaklanan ışınlar piksellere kodlanır ve görüntü ekrana aktarılır.
Bir dijital kameranın detay görüntüleyebilme kapasitesi çözünürlük olarak adlandırılır. Kameralardaki çözünürlük değeri piksel sayısı ile doğru orantılıdır. Piksel sayısı arttıkça çekilen fotoğrafların büyüklüğü de artar.
Fotoğraf makinesi satın alırken ilk önce makinenin hangi amaçla kullanılacağı belirlenmelidir. Profesyonel çekimler yapmak isteyenler yüksek çözünürlük değerine ve kaliteli optik lenslere sahip, manuel ayar seçeneği bulunan makineleri tercih etmelidir. Hobi amaçlı fotoğraf çekenler için ise orta kalite teknik özelliklere sahip makineler yeterli olacaktır.
Fotoğraf makinesi satın alınırken genellikle megapiksel değerine bakılarak çekilebilecek fotoğrafların kalitesi hakkında yorum yapılır. Oysa megapiksel değeri çekilecek fotoğrafın boyutuyla ilgili bir kriterdir. Fotoğraf kalitesi, piksel değerinden ziyade makinenin sensör tipi ve optik lensinin kalitesi ile orantılıdır. Piyasada temel olarak 3 tip sensör bulunur. Bunlardan CDD sensör yüksek fotoğraf kalitesi sunar. Fakat fiyatı ve enerji tüketimi diğer sensörlere oranla daha fazladır. Genellikle profesyonel amaçlı makinelerde kullanılır. CMOS sensör ise düşük maliyetlidir ve enerji tüketimi azdır. Fakat fotoğraf kalitesi CDD sensörlere göre daha düşüktür. Yeni geliştirilen Live MOS sensörler, sadece bazı markaların ürünlerinde kullandığı düşük güç tüketimine karşın yüksek fotoğraf kalitesi vadeden sensörlerdir.
Fotoğraf makinesi fiyatları, makinenin markasına, çözünürlük değerine, kullanılan sensörün ve optik lens türüne, ses/video kayıt yapabilme özelliğine ve zoom değerine göre değişiklik göstermektedir.